676 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’yle kamu görevini ve kamu görevlilerini ilgilendiren bir kısım düzenlemeler gerçekleştirilmiştir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 48. maddesine eklenen düzenlemeyle devlet memurluğuna alınacaklarda aranan genel şartlara yenisi eklenmiş, “Güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması yapılmış olmak” şartı getirilmiştir. Terör örgütleriyle bağlantısı bulunan kişilerin kamu görevi üstlenmesinin engellenmesi ve devlet içinde yapılanma amacı güden illegal yapıların önüne geçilmesi açısından bu düzenleme yerindedir. Bu düzenlemeden önce terör veya suç örgütleriyle bağlantısı bulunmasına rağmen hakkında kesinleşmiş bir mahkûmiyet bulunmadığı sürece bir kişinin kamu görevi üstlenmesine engel bir hal bulunmamaktaydı. Yeni düzenlemeyle birlikte kişi hakkında bir mahkûmiyet kararı olmasa da güvenlik soruşturması/arşiv araştırması neticesinde kamu güvenliği gerekçesiyle görev tevdi edilmeyecek. Ancak güvenlik soruşturmasının kapsamının ve içeriği ile soruşturma usul ve esaslarının önceden belli kriterlere bağlanarak nesnelliğinin sağlanması gereklidir.
Yine 657 sayılı Kanun’un devlet memurluğundan çıkarma disiplin cezasını düzenleyen 125/E maddesine eklenen bentle "Terör örgütleriyle eylem birliği içerisinde olmak, bu örgütlere yardım etmek, kamu imkan ve kaynaklarını bu örgütleri desteklemeye yönelik kullanmak ya da kullandırmak, bu örgütlerin propagandasını yapmak" fiili devlet memurluğundan çıkarma cezasına gerekçe yapılmıştır. Bu düzenleme sayesinde terör örgütü mensuplarının kamu kurumları içinde yapılanması ve suç teşkil eden fiilleri kamu gücüne sığınarak işlemelerini engellemeyi amaçlamaktadır. Ancak terör örgütleriyle eylem birliği içinde olmak fiilinin, sınırlarının ve tanımının net yapılması gerekmektedir. Yapılacak düzenlemenin temel hak ve özgürlükleri ihlal edecek şekilde geniş yorumlanmasına fırsat verilmemelidir.
Sözleşmeli öğretmenliğe yapılan atamaların, sözleşmenin imzalanmasıyla birlikte geçerlilik kazanacağı hüküm altına alınmış ve sözleşme imzalanmadan herhangi bir hak doğurmayacağı ifade edilmiştir. Diğer bir ifadeyle, sözleşmeli öğretmenlik uygulamasında atama kararnamesi tek başına hüküm ifade etmeyecek, sözleşme taraflarca imzalanmadığı müddetçe kararname sonuç doğurmayacaktır. Ancak sözleşmeli öğretmenlik sözleşmesini imzalama hakkı kazanan adaylarla devlet sözleşme imzalamaktan imtina edecekse bunun gerekçeleri ve hukuki dayanakları objektif kriterlerle oluşturulmalı ve muhataplarla paylaşılmalıdır.