“Bir gemi doğuya gider, biri batıya, esen aynı rüzgârla. Hangi yöne gidebileceğini belirleyen rüzgâr değil, yelkendir” tespitinde bulunur ABD kökenli sanatçı Ella Wheeler Wilcox.
Türkiye’de başta eğitim gündemi olmak üzere, sendikal ve sivil toplum faaliyetlerinde öncü olan, belirleyici olan en büyük örgütlü yapısıyla Eğitim-Bir-Sen teşkilatıdır.
Eğitim-Bir-Sen, yeni kazanımlar üreterek, erdemli sendikal yolculuğunu sürdürerek, masada etkin duruşuyla, gerçekleştirdiği temaslarla kasanın açılmasının yolunu sağlamış ve kazanımlara yelken açmıştır. Gerek sendikal özgürlüklerin teminat altına alınması gerek genel bir sendikal tanımlama olan “ortak hak ve menfaatlerin korunması, geliştirilmesi, artırılması” noktasında temel bir paradigma oluşturarak sendikaların armadası olan Eğitim Bir-Sen, 3. Dönem Toplu Sözleşme sürecinde de proaktif bir duruş sergileyerek hak arama mücadelesinde etkinliğini bir kez daha perçinlemiştir.
Eğitim-Bir-Sen, kuruluşundan bugüne kadar insanlığın sorunlarını önemseyerek çözüm odaklı bir perspektifle hareket etmiştir. Bu perspektif, 350 binden fazla eğitim çalışanının Eğitim-Bir-Sen’i tercih etmesini sağladığı gibi modern ve öncü sendikacılığı uygulamayı başarmış, 350 bin üyesinin yanında tüm eğitim çalışanları adına da kazanım üretme sorumluluğu yüklenmesini sağlamıştır. Bu bağlamda Eğitim-Bir-Sen, eğitim çalışanlarının sosyal, kültürel, özlük ve ekonomik haklarını iyileştirmek için çalışanlarımızın vermiş olduğu yetkiyle, etkili bir şekilde mücadele ederek bugüne kadar yüzlerce kazanıma imza atmıştır. Yıllarca yetkili olan sendikaların eğitim çalışanlarımızın sosyal ve ekonomik haklarına yönelik hiçbir kazanımından söz edemezken, yetkiyi aldığımız ilk yıldan beri eğitim çalışanları adına destansı kazanımlar elde ettik. Bu kazanımlardan en önemlisi, sendikacılık tarihindeki dönüm noktalarından biri olan kamu görevlilerinin toplu sözleşme hakkını elde etmiş olmasıdır.
Kamu sendikacılığının toplumsal bir olgu olarak yerleşip kökleşmesinin başlıca merkezlerinden ve uygulayıcılarında biri olan Eğitim-Bir-Sen, bütün eğitim çalışanlarına insan onuruna yaraşır bir hayat düzeyi sunmak için, elverişli ücret ve sosyal yardımlar sağlamaya dönük ücret sendikacılığı yanında, daha iyi çalışma şartları sağlama, mesleki saygınlık kazandırma ve hayata dair diğer sorunları sendikal faaliyetler kapsamına almak suretiyle hizmet sendikacılığını hayata geçirmiştir. Eğitim-Bir-Sen bu sendikal anlayışla, sosyal adaletin sağlanması, gelir dağılımı adaletsizliğinin giderilmesi, çalışma şartlarının iyileştirilmesi, istihdam kalitesinin yükseltilmesi başta olmak üzere çalışma hayatına çok önemli katkılar sunmuştur.
2016 ve 2017 yıllarını kapsayan 3. Dönem Toplu Sözleşmesi’nde, daha önceki iki dönemde olduğu gibi bu dönemde de kazanımların tamamı genel yetkili sendika olan Eğitim-Bir-Sen’e aittir. Bu kazanımları, her ne kadar sağımızdaki ve solumuzdakiler görmezlikten gelseler de, eğitim çalışanlarımız iyi bilmektedir. Bu malum sendikacıların hâl-i pürmelâlini halk arasında meşhur olan şu söz ne de güzel özetliyor: Kedi uzanamadığı ciğere murdar dermiş. 9 yıl buyunca masadan eli boş dönenler, kazanımlarımızı gölgelemeye, itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar. Kazanımlarımızın itibarsızlaştırılmasına, emeğimizin değersizleştirilmesine asla fırsat vermeyiz. Kazanım adına ne varsa her şeyin altında bizim imzamız var. Özgürlük noktasında sayısız kazanımımız var. Bugün Türkiye normalleşiyorsa; kazanımların altında ya yerimiz ya terimiz ya da imzamız var. Biz eğitim çalışanlarımızın haklarını daha iyi hale getirmek için mücadele verirken, malum sendikaların tek sermayesi iftira olmuştur. Sermayesi iftira ve itibarsızlaştırma olanların ruh hali tıpkı “müflis tüccarlar” gibidir. Eğitim çalışanlarımıza verecekleri hiçbir şeyleri yoktur.
Mevlana “İki şey mühimdir: Birincisi okyanus gibi bol haysiyet. İkincisi elif gibi dimdik şahsiyet!” diyor. Bu ilkeleri kendilerine şiar edinen Eğitim-Bir-Sen teşkilat mensupları olarak hem kazanımlarımızın itibarsızlaştırılmasına fırsat vermeyeceğiz hem de bütün eğitim çalışanlarımızın haklarını, hukuklarını koruyacağız, değer üretmeye devam edeceğiz.
Kamu görevlilerinin 2016-2017 yıllarındaki mali ve sosyal haklarının belirlendiği üçüncü dönem toplu sözleşme görüşmelerine vizyoner bir çalışma yaparak masaya gittik. Başta üyelerimizin talepleri ve tüm eğitim çalışanlarımızın beklentileri olmak üzere gerçekleşen veya bugün itibarıyla ortaya çıkan ekonomik ve sosyal verileri dikkate alarak teşkilatımızdan gelen mali, sosyal ve özlük haklarına ilişkin talepler doğrultusunda kamu görevlilerinin sorunlarıyla ilgili teşhisleri koyarak, yapmış olduğumuz teknik ve istişari nitelikteki toplantılarla bu sorunlara ilişkin çözüm önerilerini teklif haline çevirerek kazanımlara dönüştürdük.
Geçmiş yıllardaki toplu görüşme süreçlerinde masaya yetkili sendika sıfatıyla oturan iki sendika eğitim çalışanlarına münhasır mali ve sosyal hak kapsamlı tek bir kazanım bile elde edememişken, Eğitim-Bir-Sen yetkili olduğu dönemde gerçekleşen üç toplu sözleşmede eğitim çalışanları için önemli kazanımlar elde etmiştir. İmzaladığımız son toplu sözleşme rakamlarıyla birlikte en düşük öğretmen maaşı Ocak 2016 tarihi itibarıyla 2.515 TL; en yüksek öğretmen maaşı 3.503 TL olmuştur. Bu toplu sözleşme sadece öğretmenleri değil memur, hizmetli ve tüm eğitim çalışanları için ciddi kazanımlar getirmiştir.
Eğitim çalışanlarının verdiği güçle yeni kazanımlarla güçlenerek yolumuza devam edeceğiz. Teşkilatımızın liderleri başta olmak üzere her görevlisini, sahaya çıkarak hem kazanımlarımızı anlatmaya hem de teşkilatımıza üye olmayı bekleyen eğitim çalışanlarına davetimizi ulaştırmaya, onları soylu mücadelemizle buluşturmaya davet ediyorum.
Sözün özünü şairin hitabıyla noktalıyorum:
Mahzenlerde beklemek ziyan artık, yiğidim
Fecr-i sâdık vaktidir; uyan artık yiğidim
Ateşlere girsen de, dayan artık yiğidim
Hakikate dönüyor rüyan artık, yiğidim
Buzlar çözüldü; kıştan kuru bir ayaz kaldı
Ufka bir bak yiğidim; inkılâba az kaldı.
Öğretmenlik Meslek Kanunu iptal davası
Emek varsa başarı vardır
Mutfak yangın yeri
Sağımızdaki yalanın gerçeği örtme çabası
Bir vakıf insanı, sendikacı Mithat Sevin
Eğitim çalışanlarının güçlü sesi, genel yetkinin değişmeyen adresiyiz
Sendikacılığın hokkabazları
Umudu yeryüzüne aşılamak için daha fazla gayret
Kitabın, davanın, vefanın hakkını veren adam: Erol Battal
Ne rakipsiniz ne de refik
Devlet yalan söylemez!
Destanımıza yeni bir sayfa daha ekledik
Popüler kültürün kutsallarına kurban verilecek hayatlarımız yok
Her başlangıç yeni bir ruh, yeni bir heyecandır
Uluslararası sempozyumumuzun ardından
Sabır, dayanışma, direniş, kararlılık, alın teri...
İlimle yönetemeyen, zulümle yönetir
İyilik örgütlü gücümüzle kazanacak
Gelecek sizinle daha iyi olacak
Truva atı ya da beşinci kol faaliyetleri
Bir halk destanı: 15 Temmuz
Gelecek günler daha güzel olacak
Türkiye Buluşmamızda yapay sınırları aştık
Öze yeni bir yolculuk zamanı
Seçimimiz Kumpasları Bozmalı
Yüreğe Düşen Loğ Taşı
İLKSAN'da Zorunlu Üyelik Dayatmasına Nokta Koyduk
Destanlarımıza destan ekleyen lider kadrolara selam olsun
Yeniden Bismillah
Adım Adım Yükseköğretim Tazminatı Mücadelemiz
MEB'in 'I am Sorry' Deme Lüksü Yok
Y.U. Sendikacılığı
Yönetmelik Durdurulduğunda Atanmışlar Yürür mü?
Özgür Üniversite ve Örgütlenme
Kariyer Basamakları Bariyer Basamaklarına Döndü
Özür Durumuna Bağlı Yer Değişikliği ve Yargı Kararları
MEB Hatasından Dönmelidir
MEB Mevsimsel Norm Güncellemesinden Vazgeçmelidir
Nerden Baksan Haksızlık Nerden Baksan Tutarsızlık!
MEB’e Acil Reçete
Üniversitelerde Özgürlük ve Özlük için Örgütlenme
Tahriklere Gelmeden Kararlı ve Sabırlı Olacağız
Yeni Bakan Avcı’nın Eğitimde Önceliği Ne Olmalı?
Öğretmenler; Ömer’in, Merhamet ve Adaletini Bekliyor
Resen Atamalarda da 40 Bin Defa Düşünüldü mü?
Yeni Yılda da İnşa Sürecinin Öncüsü Olacağız
Sorun Yaşayanda mı Yaşatanda mı?
Yeni Bir Medeniyetin İnşası ve Öğretmenin Değeri
Bu Kez Yanılmak İstiyoruz!
Toplu Sözleşme Süreci ve Üç Cephede Mücadele Etmek
Hükümet ‘Yunanistan’a Döneriz’ Edebiyatından Vazgeçmelidir
Kesintili Eğitim ve Manipülatif Yaklaşımlar
Anadolu Liselerine Öğretmen Seçimi Sınavına Girilmeli Mi?
Yolun Açık Olsun Yusuf Ziya Özcan Hoca
Ek Ödemede Eğitimcilerin Muadili Kim?
Köklü Değişim İçin Yeni KHK’lara İhtiyaç Var
Değişen Paradigma ve Hak Arama Kültürü
Son Toplu Görüşme’de Konfederasyonumuzun Kazanımları!
Usuls
Garip Bir Dava ve Sonrası…
Danıştay ve İsviçre’de Minareyi Yasaklayan Zihniyet!
18 Kasım Çarşamba Günü Meydanlardayız!
Eğitim Kurumlarına Yönetici Seçimi
Öğretmenlerin Beklediği Yönetmelik
Hedefe Emin Adımlarla!
Bu Yanlış Uygulamayla Nereye Kadar!
Öğretmenim! Bu Bir İLKSAN Hikayesidir
Kadro Sözü Üzerinden Bir Yıl Geçti
Sürekli Değişen Kurallar Hukuki Güvenceyi Zedeliyor
Mavi Balina Hepimize Eşit Uzaklıkta
"Eğitim kovayı doldurmak değil, ateşi tutuşturmaktır"
Her başlangıç yeni bir ruh, yeni bir heyecandır
Köklerimize dönmeli, faziletin izzetiyle yol almalıyız
Geleceğin izleri bugünde gizlidir
Bakanlığa göre öğretmenlik bizim için rehberlik
Aydınlıkta kaybedileni karanlıkta aramak
Çanakkale-Gazze Hattında İnsan-ı Kâmili Aramak
Bizimle canlanacak nice umutlara doğru
Örgütlü olmanın bereketiyle birleştik, birleştikçe büyüdük ve güçlendik
Psikopatik zevzeklerin kuru gürültüsü
Öğretmenlik Meslek Kanunu iptal davası
FİLİSTİN DİRENİŞİ, MÜSLÜMANLARIN GELECEĞİ VE EMPERYALİZMİN ÇÖKÜŞÜ