Usuls
Ramazan ÇAKIRCI
240 bin eğitim çalışanını ilgilendiren, yıllarca yanlış yönetilen, üyelerinin emeği çarçur edilen, adı yolsuzluklarla anılan, işletmeleri zarar eden İLKSAN’ın 6. Dönem 2. Olağan Genel Kurulu, 17-18 Nisan 2010 tarihleri arasında, geçen yıl olduğu gibi gözden ırak, kamuoyu ve basından habersiz bir şekilde Alanya Ananas Otel’de yapıldı.
Geçen yıl olduğu gibi, bu yıl da Genel Kurul’da yönetim zafiyeti damgasını vurmuştur. Divanın keyfi olarak bazı önergeleri oylatmaması tartışmalara yol açmıştır. Özellikle İLKSAN’daki usulsüzlükleri gündeme getiren önergelerin oylatılmaması dikkat çeken önemli bir husus…
Anlaşılan, İLKSAN yönetimi üyelerden gerçekleri saklamaya devam ediyor. Sendikamızın Genel Kurul Toplantısı’na davet edilmemiş olması; İLKSAN yönetiminin sorgulanmaktan, gerçekleri deşifre etmemizden çekindiğini göstermektedir. Genel Kurul’da sendikamız üyesi bir tek delege dahi olsa usulsüzlüklerinizi gizleyemeyeceksiniz. Bugüne kadar usulsüzlüklerinizi deşifre ettiğimiz gibi, bundan sonra da gerçeklerin üzerinin örtülmesine izin vermeyeceğiz.
Peki, İLKSAN yönetimi neden çekiniyor, üyelerin bilmedikleri bir şeyler mi var?
2006 yılından önce TANGRAM raporu ile bazı usulsüzlükler yapıldığı tespit edilmişti. Bu usulsüzlükleri gizlemek için İLKSAN yöneticileri, TANGRAM raporunu üyelerle paylaşmaları bir yana; delegelerle bile paylaşmamıştı. Bu rapor, özellikle 1996 sonrası dönemin usulsüzlüklerini deşifre ediyor. 2006 yılından önce olduğu gibi sonrasında yapılan usulsüzlükleri de takip ettiğimizi biliyor ve tedirgin oluyorlar. Anlaşılan İLKSAN’ın son on yılının ciddi bir denetime tabi tutulması gerekmektedir.
Geçen yıl 22 ilde İLKSAN bilgilendirme toplantıları düzenlenmişti. Bu toplantılarda üyeleri İLKSAN’ın usulsüzlüklerini dile getirerek, tepki göstermişti. İLKSAN Yönetim Kurulu Başkanı, üyelerin haklı eleştiri ve tepkilerinin provokasyon olduğunu iddia ediyor.
Hakkını arayan üyeleri provokatörlükle mi suçluyorsunuz?
Toplantılarda üyeler neyi sorgulamıştı? Bunların bir kısmını sıralayalım:
Emsali bir kamu yardım sandığı olan PTT Biriktirme Yardım Sandığı yönetim ve denetleme kurulu üyeleri huzur hakkı olarak 1 asgari ücret alırken, İLKSAN yönetim kurulu başkanının 7, yönetim kurulu üyelerinin 4 asgari ücret almasının sorgulanması değil miydi?
Yenikent arsasından İLKSAN kaç milyon TL zarar uğratıldı? Yetkililerin bu konuda neden bir açıklama yapmadığını?
Ankara Yenikent’te TOKİ’nin arsa karşılığında yapıp yönetim zafiyetinden dolayı iki yıl İLKSAN’a geç devrettiği iş merkezinin zararının neden tazmin edilmediğini?
İstanbul Pendik arsasından dolayı milyonlarca TL ödenen avukat ücretini…
Her yıl değer yitiren Pendik’teki arsayı…
İLKSAN’ın bir iştiraki olan DE-HA A.Ş’nin (Ananas Otel, AD turizm, DE-HA otel) zararını…
Karanfil sokaktaki bar olayını…
İLKSAN’da kimlerin çalıştırıldığı, eğitim durumları, okuma yazma bilmeyenlerin kuruma hangi kriterlerle alındıkları, akrabalık ilişkilerini…
İLKSAN sosyal tesisi binası yapım ihalesi başta olmak üzere birkaç somut durum daha ekleyelim.
Bir önceki dönem İLKSAN yönetim kurulu üyesi iken MHP’den Erzincan Belediye Başkanlığı’na aday adayı olup, aday adaylığı süreci boyunca bu kişiye ücret ödendi mi, ödendi ise neye göre ödendi?
Halen yönetim kurulu üyesi olup geçen yıl aylıksız izne (askerde) ayrılan kişiye neye göre ücret ödendi? Genel Kurul’da bu kişinin yönetim kurulu üyeliğinin düşürülmesine yönelik divana verilen önerge neden divan tarafından oylatılmadı? Divanın önergeyi oylatmama yetkisi var mı?
Ankara Yenikent’te TOKİ’nin arsa karşılığında yapıp İLKSAN’a iki yıl geç devrettiği 5 milyon TL değerindeki iş merkezi neden hala atıl durumda?
İLKSAN’a ait işletmelerden olan Ad Tur Acentesi, bunca zararına rağmen neden halen duruyor?
İLKSAN’ın şeffaf yönetilmediğine ve kapatılması gerektiğine İLKSAN üyelerinin yüzde 80’inden daha fazlası inanıyorken, bir sendika üyesi delegeler neden halen çanak tutuyor? Bizim bilmediğimiz bir şey mi var?
Kısacası, şirketleri zarar eden, gayrimenkulleri değer yitiren, gelirlerinin yüzde doksan beşi faiz ve aidat olan bir kurumda yönetim başarısı nedir? 1996 yılından bugüne yöneten zihniyet hangi güzide şirketi kurmuştur? Hangi istihdamı, hangi üretimi sağlamıştır? Ülkeye hangi katma değeri sağlamıştır? Bu kadar su almış bir gemide neyi başarı olarak görüyorsunuz?
Ve dahası…
Peki, çözüm önerimiz ne?
Mali ve idari işlerin etik, şeffaf ve açık olması için mali ve idari dış denetimler yapılmalı, zararlar net tespit edilmelidir. Gayrimenkulleri bir gayrimenkul değerleme firmasınca değerleri tespit edilmeli, yatırım denetimi yapılıp, İLKSAN’ın kaynakları net tespit edilerek, afakî rakamlardan arındırılmalı, gayrimenkulleri biran önce satılmalıdır.
Eğitim çalışanlarının alınteri üzerinde saltanat kuranların sandıktan elleri çektirilmeli, sandığı zarara uğratan yönetici ve denetici tüm sorumlular hakkında inceleme, soruşturma ve yasal işlem yapılmalıdır. Sandık en kısa sürede tasfiye edilmeli, üyelerinin paralarının tamamı hak kaybına yol açmadan defaten ödenmelidir.
